vip bayan

Van Evden Eve Nakliye Bahçesaray Evden Eve Nakliye Başkale Evden Eve Nakliye Çandıran Evden Eve Nakliye Çatak Evden Eve Nakliye Erciş Evden Eve Nakliye Gevas Evden Eve Nakliye Gülpınar Evden Eve Nakliye Muradiye Evden Eve Nakliye

bodrum escortlar istanbul escortlar

Eskişehir escort

Alptekin: Başkomutanım emanetinizde imzanız silinmeyecek

Siyaset Yayın: 30 Ağustos 2022 - Salı - Güncelleme: 30.08.2022 20:16:00
Editör -
Okuma Süresi: 8 dk.
Google News

CHP Nazilli İlçe Örgütü, 30 Ağustos Zafer Bayramını alternatif çelenk koyma töreni ile kutladı

 

Alptekin: “Başkomutanım, emanetinizde imzanız silinmeyecek”

 

Nazilli’de 30 Ağustos Zafer Bayramı coşkulu törenlerle kutlandı.

 

CHP Nazilli İlçe örgütü resmi törenin ardından İstasyon Meydanında Atatürk Anıtı önünde alternatif çelenk koyma töreni düzenledi.

 

Törene, CHP Nazilli İlçe Başkanı Serdar Alptekin, CHP Nazilli Kadın Kolları Başkanı Nilgün Aktaş, CHP Nazilli Gençlik Kolları Başkanı Semra Uysal Ulusan, ADD Nazilli Şube Başkanı Şafakta Nalan Ayas, Eğitim İş Nazilli temsilcisi Abdullah İçöz ve çok sayıda partili katıldı.

 

CHP Nazilli parti sekreteri Müge Uludağ’ın sunumunu yaptığı tören, CHP Nazilli İlçe Başkanı Serdar Alptekin’in Atatürk Anıtına çelenk koymasıyla başladı.

 

Şehitlerimiz için bir dakikalık saygı duruşundan sonra, hep bir ağızdan büyük bir coşkuyla İstiklal Marşı okundu.

 

Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Başkan Alptekin yaptı.

Başkan Alptekin konuşmasında şu ifadelere yer verdi.

 

“Bugün şanlı ecdadımızın evladı olarak kıvançlıyım”

 

Bugün burada sizlerle birlikte 30 Ağustos Zafer Bayramının 100.yıldönümünü kutlamanın mutluluğu ve gururu içindeyim.

 

Kocatepe'den kasırga olup aydınlığa doğan,

Dumlupınar'da zafer olup ümitsizliği boğan,

İzmir'in dağlarında çiçek olup sonsuzluğa yağan,

Bu vatanı kuran,

Düşman kurşununa yüreği ile meydan okuyan kahraman ecdadımız,

Bundan tam 100 yıl önce varlığımıza göz dikenleri süngülerimizin aleviyle sarsmışlar,

Birliğimizden rahatsızlık duyan kirli postalları imanımızın gücüyle devirmişlerdir.

 

30 Ağustos 1922 tarihinde Dumlupınar, küllerinden yeniden doğan Aziz Türk milletinin bir Ağustos sıcağındaki dirilişine ve heybetine tanıklık etmiştir.

 

Türk milletine yapılan haksızlıklar, hainlikler ve insanlık dışı saldırılar 30 Ağustos 1922’de hak ettiği cevabı almış, vatanımıza gün doğmuş, semalarımızda güneş açmıştır.

 

“30 Ağustos, parlak zaferlerimizin tacıdır”

 

26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz, 30 Ağustos’ta kutlu bir zafer olarak işgalcilerin kafasına inmiş, bağımsızlığımızı ve Cumhuriyetimizin kuruluşunu adeta müjdelemiştir.

 

Elbette şanlı tarihimiz çok parlak zaferlerle doludur. Fakat ortaya çıkardığı sonuç itibarıyla 30 Ağustos Zaferi geçmişteki tüm parlak zaferlerin tacı olmuştur.

 

30 Ağustos 1922’de;

 

Türk milleti varlığına ve kaderine sahip çıkacağını kahramanlıklarıyla ispatlamıştır.

 

Son yurdumuzun üzerindeki kara bulutlar dağılmıştır.

 

Türk milleti 30 Ağustos’ta geleceğini kurtarmış, son yurdunda payidar olarak kalacağını haykırmış ve garantiye almıştır.

 

Zaferlerimizden rahatsız olanlar, birliğimizden ve beraberliğimizden ürperenler; unutmasınlar ki, 30 Ağustos ruhu aynısıyla varlığını sürdürmektedir.

 

“Başkomutanım, emanetinizde imzanız silinmeyecek”

 

Eyyy! Başkomutanımız, Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk;

 

 Emret Başkomutanım, her 19 Mayıs'ta mavi gözlerinde deniz, sarı saçlarında batmayan güneş olup Samsun'dan aydınlığa doğarız.

 

Emret Başkomutanım, her 30 Ağustos'ta kanımızla, bayrağımıza can katar, Atatürk imzasını gökyüzüne nakış nakış yazarız.

 

Bilinsin ki;

 

30 Ağustos, son karardır.

 

30 Ağustos, milli iradedir.

 

30 Ağustos, Türk milletinin egemenlik haklarına canı pahasına sahip çıktığı kahramanlık destanıdır.

 

“CHP’nin iktidara gelmesi boynumuzun borcudur”

 

İktidarın Türkiye’nin hayrına, milletimizin faydasına vereceği hizmetler çoktan bitmiştir.

 

İktidarın, “İyi şeyler olacak” diyerek attığı yapay ve samimiyetsiz adımların, bereketsiz tekliflerin geldiği noktada, hepimiz şahidiz ki, işler ne söyledikleri gibi gitti, ne de bundan sonra söyledikleri gibi olacak.

 

Şu ana kadar ekonomide büyük başarı olarak ortaya koydukları bütün çözümlerin birer balon olduğu ortaya çıktı.

 

İğneden ipliğe her şeyin fiyatı artarken, hayat her geçen gün daha pahalı hale gelirken enflasyon oranları gerçek dışı açıklanıyor.

 

Türkiye ithalat cenneti haline gelirken, her geçen gün birçok esnaf kepenk kapatmaktadır.

 

Cefakar ve vefakar çiftçilerimiz emeğinin, alnının terinin karşılığını alamamaktadır.

 

Bu iktidar yozlaşmış ve sorunlar karşısında kilitlenmiştir.

 

Bu iktidar geriye gitmeye, beraberinde de ümitlerimizi de yok etmeye başlamıştır.

 

 Buna dur demek lazım.

 

Bu gidişe engel olmak lazım.

 

Bunun için de önümüzdeki seçimler Türkiye’nin yakın geleceğini bire bir etkileyecektir.

 

Bu seçimler AKP’den kurtuluşun ilk durağı olacaktır.

 

Bu seçimlerde Türk milletinin varlığı, birliği ve güvenliği oylanacaktır.

 

Vatandaşının ekonomik özgürlüğünü alan, ülkenin kaynaklarını tarumar eden, dışa bağımlı hale getiren, milletimizi yeniden var olma mücadelesine doğru götüren anlayışların artık ebediyen ortadan kaldırılması gerekmektedir.

 

Bunun için CHP’nin tek başına iktidara gelmesi gerekiyor.

 

Eğer ülkede yolsuzluğu, yoksulluğu, yabancılaşmayı ve yozlaşmayı aşmak istiyorsak, eğer ülkede açlığı, ahlaksızlığı, asayişsizliği ortadan kaldırmak istiyorsak; bir erken seçimle bu siyasi iktidarın gitmesi gerektiğine hepimiz inanmalıyız.

 

Bu gün ülkemiz böyle kritik bir eşiktedir. Aşımızı, ekmeğimizi, işimizi bu ülkede yaşayan 80 milyonla paylaşmaya hazırız. Ancak, devletimizi, milletimizi, vatanımızı hiç kimseyle paylaşmayız.

 

İşte bize özgürlük ve bağımsızlığımızın yolunu açan, Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin ışığı olan 30 Ağustos Zaferinin 100.yıldönümünde ne yazık ki durumumuz budur.

 

“Gelecek neslimize İstiklali bırakacağız”

 

Bugün Türkiye Cumhuriyeti adıyla 780 bin kilometrekare genişliğinde ve 84 milyon nüfuslu bağımsız bir ülke varsa bu, Başkomutan Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının ve Kuva-i Milliye ruhunun 30 Ağustos 1922 günü kazandığı “Büyük Zafer” sayesindedir.

 

Büyük Taarruz savaşında, “Ya İstiklal, ya ölüm” parolası ile kadın, erkek, çoluk, çocuk demeden, hurda demirlerden silah, mermi yaparak, atla, kağnı ile savaşarak dünyada eşi görülmemiş bir zafer kazandık. Bu günde şanlı tarihimizi gurur ve coşkuyla kutlarken, kahraman bir milletin evladı olma kıvancını yaşıyoruz. Gelecek nesillere en büyük miras olarak da İstiklali bırakacağız.

 

“Ecdadımızı şükranla anıyorum”

 

Dünya döndükçe milletimize gurur verecek, kıvanç verecek bu büyük zaferi andığımız bu günde bir kez daha zaferler ayı Ağustos’un eşsiz kahramanları Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve cephe arkadaşlarını, tüm şehit ve gazilerimizi ve kahraman ecdadımızı rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.

 

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

 

 

 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
petshop