Vatan Partisi Aydın İl Başkanı Genişel’den Bahis ve Kumar Çıkışı

Vatan Partisi Aydın İl Başkanı Zühre Genişel, son günlerde gündeme gelen “hakemlerin bahis oynadığı” iddiaları üzerinden yürütülen tartışmalara tepki göstererek, sorunun özünün saptırıldığını vurguladı.

Genişel, “Devlet kumar oynatmaz, devlet bahis oynatmaz; bunlarla mücadele eder” dedi.

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin, profesyonel liglerde 571 aktif hakemin 371’inin bahis hesabı bulunduğu, 152’sinin ise aktif bahis oynadığı yönündeki açıklamalarına dikkat çeken Genişel, “Bu tablo, sanal bahsin toplumu nasıl çürüttüğünün çarpıcı bir göstergesidir” ifadelerini kullandı.

“Toplum, Aile ve Milli Güvenlik Tehdit Altında”

Sanal bahis ve kumarın yalnızca sporun değil, bütün toplumun ahlaki, psikolojik ve ekonomik yapısını tahrip ettiğini vurguladığı açıklamasında Genişel, “Sanal bahis ve kumar; toplumsal bağları çözen, aileyi yok eden, bireyleri psikolojik rahatsızlıklara, hatta intihara sürükleyen bir felaket haline gelmiştir. Devletin izni ve onayıyla bahis ve kumar oynanması kabul edilemez. Devlet bahis oynatmaz, mücadele eder” ifadelerini kullandı.

Genişel, yasal veya yasadışı ayrımı yapılmaksızın tüm talihe dayalı kazanç oyunlarının toplumsal, kültürel ve hatta milli güvenlik tehdidine dönüştüğünü vurguladı.

Milli Piyango ve Spor Toto’ya Eleştiri

Vatan Partisi Aydın İl Başkanı Genişel, Milli Piyango ve Spor Toto üzerinden yürütülen “yasal kumar” faaliyetlerinin de özünde toplumu bağımlılığa sürüklediğini belirterek, “Kumarhaneler 1996’da kapatılmıştır ama devlet eliyle kumar oynatılmaya devam edilmektedir. Milli Piyango İdaresi ve Spor Toto Teşkilatı üzerinden kumar yasal hale getirilmiştir. Bu durum kabul edilemez” şeklinde konuştu.

Genişel, özelleştirme sonrası şans oyunlarının çeşitlendiğini, çekilişlerin neredeyse her gün yapılmaya başlandığını hatırlatarak, “Bugün özel sektör eliyle işletilen Milli Piyango siteleri, yasadışı kumar sitelerinden farksız hale gelmiştir” dedi.

“Bahis Kültürü Toplumu Çürütüyor”

Genişel, dijitalleşmeyle birlikte kumarın her kesimden vatandaşa ulaştığını, özellikle gençlerin bu tuzağa düştüğünü vurguladı.

“Yasal kumarı büyütmek, toplumun bağımlılığını artırır. Devletin görevi, kumarı teşvik etmek değil, ortadan kaldırmaktır. Bugün milyonlarca insan bahis sitelerine üyedir, bu durum toplumsal çözülmenin açık göstergesidir.”

Genişel, kumarın aile bütçesini bozduğunu, borçlanmayı, tefeciliği, boşanmayı, şiddeti ve intiharları artırdığını; iş gücünü üretimden kopardığını ve ülkenin ahlaki dokusunu çürüttüğünü söyledi.

“Spor Ahlakı ve Adil Rekabet Tehlikede”

Bahis oyunlarının sporun ruhunu da kirlettiğini belirten Genişel, “Bugün spor kulüpleri bahis şirketlerinden sponsorluk alıyor, federasyon başkanları dahi bu şirketlerle bağlantılı hale geliyor. Bu, sporda adaletin ve temiz rekabetin sonudur” dedi.

Kanun Teklifi: Şans Oyunları Tamamen Yasaklansın

Vatan Partisi’nin hazırladığı “Şans Oyunlarının ve Bahislerin Yasaklanmasına Dair Kanun Teklifi”, kumar ve bahis uygulamalarını tamamen yasaklamayı hedefliyor. Teklifin ana başlıkları şöyle:

Yasal-yasadışı bahis ayrımı kaldırılıyor, talihe bağlı kazanç vadeden tüm oyunlar yasaklanıyor.

Kumar ve bahis oynatan, oynayan veya tanıtımını yapanlara Türk Ceza Kanunu ve Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanıyor.

Milli Piyango İdaresi ile Spor Toto Teşkilatı kapatılıyor.

İlgili kanunlar yürürlükten kaldırılıyor.

Genişel, sadece yasal düzenlemelerin yeterli olmayacağını belirterek şu önerilerde bulundu:

Anaokulundan itibaren çocuklara kumarın zararları anlatılmalı, emekle kazanma kültürü aşılanmalı.

Kısa yoldan zengin olma fikrini besleyen popüler kültürle mücadele edilmeli.

Her mahallede sanat ve spor tesisleri açılmalı, gençlere üretken alternatifler sunulmalı.

Yasadışı bahis sitelerine erişimi sağlayan sistemler engellenmeli, VPN kullanımı sınırlandırılmalı.

Devlet kurumları müşterek bir mücadele stratejisi yürütmeli.

“Köklü Çözüm: Üretim Devrimi”

Genişel, bahis ve kumar bataklığından kurtulmanın temel koşulunun ekonomik bağımsızlık olduğunu vurguladı:

“Kumardaki patlama, ekonomik-siyasi sistemin bir sonucudur. Çözüm, Türkiye’nin üretim devrimiyle yeniden ayağa kalkması, işsizliğin ortadan kaldırılmasıdır.”